BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS

25 Aralık 2010 Cumartesi

Santa Baby!

Evet efendim, ben de artık bi siftah yapayım istiyorum.
Dolayısıyla bu şarkı benden tüm DöPiyes izleyicilerine yeni yıl hediyesi olsun...



23 Aralık 2010 Perşembe

Etekli Ceketli Takım Mesela

Merhaba Dö Piyes giyerler...

Size açık konuşiyim mi? Ben hayatımda hiç döpiyes giymedim.

Fransızca'da Dö=2 , Piyes=parça anlamlarına gelmekte (Feyz Hanım daha iyi bilir). Yani döpiyes dediğimiz zımbırtı, iki parçalı kıyafetten ibaret. Ne mesela? Etek-ceket ya da pantolon-ceket gibi takımlar...

Ben hayatımda hiç döpiyes giymedim. Çünkü altıma ve üstüme aynı renk aynı desen şeyler giymeyi hiç sevmem. Baştan aşağı aynı renk ya da aynı desen giyinmek, bana hep, dondurmacıymışım gibi bi his uyandırır. Ama dondurmacı olsaydım verirdim size bi külah vanilyalıdan. Hadi bi top da çikolatalı koyardım üstüne. Yine iyisiniz...



Yukarıdaki döpiyesler DKNY imzalı. O renkli takımları giymezdim, ama pantolonlu olanlar hiç fena değil. Tek sorun altınıza kaçırmışsınız hatta kaçırmak değil, direk salıvermişsiniz gibi duruyo. Hatta ve hatta önce turşu suyu içip, sonra salıvermişsiniz gibi duruyo. O biçim yani.

Kap Gel Bi Dane!



Evet yalan değil. Bunlardan istiyorum. Ama çok korkuyorum da aynı zamanda. Yani alırsanız giymem. Baştan uyarayım.

Ben ayaklarımı,parmaklarımı severim. Doğuştan manikürlüdür kendileri. Ama yine de şeffaf ayakkabılar giyip, aşağıya doğru baktığımda onları görmek isteyeceğimi sanmıyorum. Şimdi sen açık ayakkabı da mı giymiyorsun diye sorabilirsiniz. O ayrı şey bu ayrı şey.Biri tül yani hep bir merak uyandırıyor. Ha bire o tülün altında neler oluyor,nasıl bir ayak var sorularıyla oyalattırıyor. Ben şahsen,bizzat,kendim tül ayakkabılar giyen hatunların ayaklarına çok takılıyorum. Fetiş falan değilim ya çıkarın aklınızdan öyle şeyleri. Çok bakasım geliyor. Tabu yapmışım gibi hissediyorum üstelik baktıkça.

Taa eski zamanlardan beri müslüman olan toplumlarda baş örtülürken ayaklar açıkta kalmış. Saçın günah olduğunu savunlara gelsin o zaman şu yazı; çünkü üzülerek söylüyorum ki saç fetişlerinin sayısı gizli ayak fetişlerinin sayısına yaklaşamaz bile. Of nerden nereye geldim. Hep konuyu karıştırıyorum.

Ya yine de siz alın bana şanel, ben giycem. Söz =)
Yazcaklarımı unuttum ya birden sinir oldum konu dağıldı.
Bi dahakine Dö Piyes severler...

22 Aralık 2010 Çarşamba

Dövme mi?!


Oha bu gerçek mi?















Şimdi dürüst olun. Şu abiye şu dövme yakışmamış mı :p


Yakışan var yakışmayan var kardeşim. Önüne gelen herkes yaptırmıyor mu sinir oluyorum. Bir arkadaşım duymuş, bir gün dövmecinin (bu isme de çok gülerim) birine bir keko abimiz "gölgede bir kız dövmesi" istiyorum demiş. Pardon?! Gölgede bir kız mı? Abi naptın ya. Bu dövme tanımının üstüne ben ifade biçimlerimi, hayal gücümü zorlarım arkadaş!

"Gölgeden bir kız dövmesi" tanımı dura dursun, dövme insanların hayat tarzını, yaşayış biçimlerini kısacası kendilerini ifade etme şekillerinin bir göstergesi bence. Nasıl bazılarımız yazarak, bazılarımız da fotoğraf çekerek (aha ben) kendini ifade ediyorsa, dövme yaptıranlarda dövme yolu ile ifade biçimini seçmiş oluyor.

Diğer sanatlarda olduğu gibi, dövmenin de amacı kalıcı olması ve düşünceleri yansıtması. Bu yüzden dövmeye, hapishanedeki insanların yaptırdığı uyduruk çizimler gözüyle bakmaktan çıkıp, sanat haline gelmiş bir dal olarak bakmakta fayda var. Yoksa siz hala dövmeyi tabu olarak görenlerden misiniz? E yuh! Pes! Oha!

Burda dinsiz bir insan olarak dövmenin dinsel yaklaşımla günah olduğundan falan bahsetmeyeceğim. Ahahah o ne ya, günahmış. Ben atarlıyımdır gelme üstüme feci canını yakarım senin;din!

Öldükten sonra en son çürüyen yerin dövmeli cilt parçası olduğunu biliyor muydunuz? Artık biliyorsunuz. Yakuzaların olayı burdan mı geliyor bilmiyorum. Araştırmadım ama altından bir şeyler çıkar gibime geldi.

Bir dakika nerde kalmıştık? Hah, dövme kendini ifade biçimi demiştik. Zaten moda da kendini ifade biçimi değil mi? Sadece kendimize göstermek için giyiniyor olamayız herhalde. Şanel (Chanel) bunu çakmış olacak ki yapışkan dövme olayını çıkartıp, podyumlarda bunu iyi kullandı. Tabi cipslerden (bana göre onlar çıtırdak patates) çıkan osuruktan dövmeler gibi kalitesiz değildir ama hepsi kanser yapmıyor mu sonuçta, of çok gereksiz. Şaneli severim. Gözüm ciğerimdir. Ayakkabılarına taparım, allahım hele o ceketleri yok mu geberirim ama dövme... yapma be. Bi daha düşün Şanel. Alanı çok ama manası yok der, 3-4 yapışkanın 75 dolar olduğunu iftiharla sunarım. Amin.

Dövmenin de hastasıyım.
Çok mu belli?